top of page

ada-art atölye 

ada-art farklı sanatsal ve kültürel ifade biçimleri ile eğlenceli tatili bir araya getirmeyi hedefliyor.

Marmara Ada'sιnda 1997 yιlιndan beri dans, tiyatro, yoga, resim, heykelcilik ve ekolojik mimarlık alanlarιnda sergiler ve atölye çalιşmalarι gerçekleştiriliyor.

Projenin kurucusu Mehmet Şenol mimar ve sanatçι olarak çalιşιyor, Christina Schray kültür yönetmeni olarak ada-art'ı yürütüyor ve performans projelerinde sanatçι olarak faaliyet gösteriyor.

 

ada-art adanın güneyinde Gündoğdu Köyü'ne komşu olan sakin bir koyda bulunuyor.

Proje alanι merkezini sahile yakın ve zeytinliklerle çevrili 100m2'lik çok amaçlı salon oluşturuyor. 

Bu salon ile hayat bulan misafir evi ve sahildeki bahçeli pansiyon çevresindeki doğa sanatsal çalışmalara uygun bir zemin oluşturuyor ve gruplara konaklama, yeme içme dahil hizmeti verip kiralanıyor.

Avrupa'dan ve Türkiye'den sanatçılar, öğretmenler ve ziyaretçiler burada buluşuyor.

Mimarlık Yaz Akademisinde neler oldu 

Mimarlığın öncesinden, yani duyguların, mekan ve zaman kavramlarının doğal olduğu zamanlardan öğrenebileceğimiz çok şey var. Yapıyı doğal çevresi ile bütünleştirmede hayranlık uyandıran becerileri mimarlık öncesi zamanlarda bıraktık. Bu nedenden, bugün yaptığımız gibi, doğayı istila etmek yerine, ruhumuza hitap edecek, iklimin değişkenliğini ve topoğrafyayı saygıyla kabulleneceğimiz uygulamalı “Esenkoy Kerpiç Atölyesi”ni yapıyoruz. 

Geçmişin kerpicinden, günümüzün toprak yapı malzemelerine ve malzemenin geleceğine dair inovasyonların aktarılacağı atölye çalışmasında, masterplan kapsamında yer alan toprak duvar tokmaklama yöntemi ile inşaa edilecek ve mevcut idari bina üzerine toprak sıva uygulanacak. Konunun ve uygulamaların sosyal boyut ile anlamları da akşam sohbetlerine renk katacak. Bir haftalık atölye çalışmasında ayrıca ekolojik mimarlığın ayrılmaz parcası olarak topoğrafyanın tanınması ve incelenmesi bakımından mermer ocakları ile açık hava müzesinin gezilmesi ve tepe ile köy yürüyüşlerinin yapılması programlanmıştır. Deniz kenarında yer alan ada-art yerleşkesinin kendi sahili ise yüzmeye çok elverişlidir. 

Çoklukla “doğa”yı çağrıştıran açık alanlar ile “bina” diye tarif ettiğimiz kapalı alanları birleştirdiğimizde ortaya çıkan mekanları "yarım açık alan" olarak adlandırıyoruz. Aynı zamanda “yarım kapalı alan” da diyebileceğimiz bu mekanlar bir ara çözüm gibi görünse de aslında yaşamımızın en ihtiyaç duyduğumuz ve kullandığımız mimari öğeleri arasındadırlar. Günlük kullanımda: Eyvan, hayat, çardak gibi tanımları olan bu alanlar, çok fonksiyonluluğu ve geçişkenliği ile bizleri geniş bir yaratıcılığa davet eder.

 

Bu yılki atölye çalışmamız ada-art yerleşkesinin bir kurumsal ihtiyacı doğrultusunda ‘YARIMALAN’ tasarımı ve uygulamasını kapsıyor. Atölye boyunca yapı fiziği, mekaniği, işlevsellik, sürdürülebilir mimari, doğal yapı malzemelerinin kullanımı ile uygulama detayları gibi konular işlenecek.

bottom of page